Thursday, February 24, 2011

Soyut Dışavurumcu Cephedeki Gelişmeler ve Akımın Başlıca Temsilcileri (1945- 1960)

1940’ların  sonuna  doğru  Soyut  Dışavurumcu  akımın  başlıca  temsilcilerinin resimsel üslupları olgunlaşmıştır.   De Kooning verimli bir döneme girmiş Ashville (1949) (R.4), Attic (Tavanarası) (1949) (R.5) ve Excavation (Kazı) (1950) (R.6) gibi dinamizmi ön plana çıkaran nitelikte yapıtlar üretmiştir. 1940’ların başında mit esinli yarı soyut yapıtlar ortaya koyan Newman, Rothko ve Still’in resimsel anlatımları da 1950’lerde olgunlaşmıştır.   Newman bu dönem otomatizm tekniğini mitsel anlam barındıran güneş ay imgelerinden oluşan biomorfik soyutlamalar resimlemek için kullanmış, The Death of Euclid (Öklid’in Ölümü) (1947) (R.7) adlı çalışmasında   da   bu   teknikten   yararlanmıştır. Mark   Rothko   ise   1950’lerde yapıtlarındaki unsurları iki ya da üç temel öğeye indirgemiş, yapıtlarının boyutlarını büyütüp anıtsal bir ifade kazandırmıştır.  Number 10 (Numara 10) (1950) (R.8) ve White   Center   (Beyaz   Merkez)   (1950) (R.9)   adlı  yapıtlarında   yoğun   boya katmanlarıyla dokulu bir izlenim yaratmış, dikey istiflenmiş renk blokları onun şahsi üslubunun ayırt edici özelliği olmuştur.   Clyfford Still ise 1947 yılında color field olarak nitelendirilebilecek, boyayı dikey uyguladığı, çentikli konturların fonu dikey böldüğü  yapıtlar  ortaya  koymuş,  bu  yapıtlar  sanatçının  tanınmasını  sağlamıştır (R.10).  Robert Motherwell de İspanya’daki iç savaş dramını konu alan Elegy to the Spanish Republic (İspanya Cumhuriyetine Ağıt) (R.11) serisine 1949 yılında başlamıştır. Motherwell’in  en  iyi  bilinen  serisi  olup,  sanatçı  ölene  dek  bu  seri üzerinde çalışmaya devam etmiştir.  Sanatçılar, resimsel üsluplarının olgunlaşmaya başladığı bu dönemde toplantılar düzenlemeye, fikir alışverişinde bulunmaya devam etmişlerdir.


1948 yılında Robert Motherwell, William Baziotes, David Hare ve Mark Rothko,35 Doğu Sekizinci Caddede The Subjects of the Artist (Sanatçının Konuları) isimli bir  okul  açmışlardır.Sanatçılar,  okulun  isminde  “konu”nun  altını  çizmişlerdir. Bunun sebebi olarak bir öğrencinin ‘modern sanatçının nasıl resim yaptığını bilmesinin yanında  ne  konuda  resim yaptığını da  bilmesi’nin  öğrenciye  çok  şey kazandıracağına inandıklarını belirtmişlerdir.118 Clyfford Still de planlama aşamasında katkıda bulunmuş ancak okulda ders vermemiştir.  Barnett Newman ise öğretim kadrosuna ikinci dönem katılmıştır. Cuma akşamları deneyimli sanatçılar dersler vermiş, katılımı yüksek olan halka açık oturumlar düzenlemişlerdir.1948-
1949 yılları arasında ders veren sanatçılar arasında John Cage, Richard Huelsenbeck, Hans Arp, De Kooning, Fritz Glarner, Julien Levy, Gottlieb, Reinhardt ve Harry Holtzman sıralanabilir.119 Ancak okul maddi problemlerden dolayı 1949 yılında kapanmıştır. New  York  Üniversitesi  Sanat  Eğitimi  Fakültesinden  üç  profesör eğitimin yapıldığı yeri devralmışlar, ismini Studio 35 olarak değiştirmişlerdir. Böylelikle Cuma akşamı derslerine 1950 yılına kadar devam edilmiştir.


1949 yılında Soyut Dışavurumcu etkinliklerinin odak merkezi olacak, kısaca Club ya da Eighth Street Club (Sekizinci Cadde Kulübü) olarak da bilinen organizasyon kurulmuştur. Üyeleri  Subjects  of  the  Artist  ve  Stüdyo  35  etkinliklerine  de katılmaktaydılar.   Club’da bir araya gelen sanatçıların birçoğu 1930lu yıllardan bu yana birbirilerini tanımaktaydılar.  Federal Art Project (FAP), Artists Union, AAA, Hans Hofmann’ın Okulu gibi topluluklarda bulunmuş birçok defa beraber çalışmışlardı. Kısa  zamanda  soyut  üslupta  çalışan  birçok  sanatçı  bu  topluluğa katılmıştır.  The Subjects of the Artists’ın da kurucuları bu gruba dahil olmuşlardır. Rothko en başlarda aralıklarla katılmış olsa da, Pollock ve Still gibi Club’ın daimi üyeleri  arasında  yer  almamıştır.120 Club’da  birçok  sanatçı,  yazar  ve  düşünürün katılımıyla paneller düzenlenmiş, dersler verilmiş, sanatçıların özgürce fikir paylaşabileceği bir platform oluşturulmuştur.Kısa sürede eleştirmenlerin, düşünürlerin, küratörlerin, sanat tacirlerinin, koleksiyonerlerin ve sanatseverlerin ilgisini çekmeyi başarmıştır.  Club üyeleri civardaki Cedar Street Tavern isimli barda sık sık bir araya gelip sosyalleşme olanağı buluyorlardı. Club üyeleri belirli bir estetik programı teşvik etmekten kaçınmış olsalar da, büyük bir çoğunluğu Soyut Dışavurumcu  üslupta  resimler  üretmekteydiler.

Soğuk savaş döneminde ABD- SSCB kültürel politikalarının sanata yansıması: Soyut dışavurumculuk ve sosyalist realizm - Ayşenur İlkan

No comments:

Post a Comment